7 Aralık 2010 Salı

Adam öldü ve başka bir aralık gösterdi gerçekleri görsün diye kalanlar

Filmin ortasında ölüyor da adam... sonunda neden acı veriyor peki... İçindeyken neden hissettirmiyor da ışıklar açılınca anlıyor insan ölümü? Öldüğünü kabul etmek mi istemiyor hayatına dokunanlar. Kopuk adamlar kolay kopmuyor mu dünyadan ya da... Kopuk adam seviyorum ben , ölürken bile ayrı bir aşk veriyor insana. Üstelik kitleleri takıp peşinden  , tüm karmaşasıyla sürüklüyor Karadeniz koylarına. 

Aklımda da bir türkü var. Üstelik Karadeniz aksanıyla söylemeye çalışıyorum. Grip de oldum travesti gibi çıkıyor sesim...Yok çok da ağıt mevsiminde değilim, bir aralık bulup başkaca bakmak istiyor ölüme dirim... "Hayde gidelum, hayde gidelum, hayde gidelum, haydeee!!!"


Hayatlara bambaşka pencerelerden bakmayı gerektiriyor mutluluk. İyi ama bu sonuca götüren şüphe , aynı zamanda paranoyaya da götürmüyor mu insanı? Paranoyaklığından mı öldü şimdi bu adam? Umut vardı sanırım bir tutam ve bir fiske umutsuzluk...

Şüphelendikçe daha derine çekti ölüm ve öldü adam ama sonunda değil tüm bu yaşananların ortasında...
Ve pişman oldu kadın , kaybettiklerinin anısına daha bir sarıldı muşamba içinde yarım kalmış hayata. Gözleri doldu ama ne kadar şüpheliyse adam o da o kadar inatla yaklaştı hayata...
Oysa ne kadar da güçlüydü "o bir anlık zaaftı" derken , bilememiş olmalı sonucunda bunların doğacağını ... Birilerinin onun için doğduğunu ve onunla yitirmesini umutlarını , bir başkası can bulsun diye alınan canın yongası olunacağını...

Adam öldü  ve başka bir aralık gösterdi gerçekleri görsün diye kalanlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder